CHP BUCA GENÇLİK KOLU
CHP BUCA GENÇLİK KOLU  
  ANA SAYFA
  FOTO GALERİ
  ÜYE GİRİŞİ
  İLETİŞİM
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İSTATİSTİKLER
  HABERLER
  GAZETE
  CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NİN TARİHİ
  HAVA DURUMU ÖĞRENME
  MSN İLETİŞİM
  ULAŞMAK İSTEDİĞİNİZ HABER LİNKLERİ
  VİDEOLAR...
  GENÇLİĞE HİTABE
  GENÇLİK ANDI

cep telefonu
Bugün 25 ziyaretçikişi burdaydı!
HABERLER

HALKIN HABERİ
DÜNYA BASININDAN: GERÇEK TÜRKİYE BU DEĞİL
Buca CHP... tarih 09.04.2009, 11:54 (UTC)
 ABD Başkanı Obama’nın Türkiye ziyareti, dünya basınında geniş yer aldı.
Avrupa basını Obama’nın AB ve İslam dünyasına yönelik mesajları ile Türkiye’ye verdiği özel önemi öne çıkarırken, en ilginç ’uyarı’ ise, Independent gazetesinden geldi: "Obama, Tophane’de akıcı İngilizce konuşan mini etekli Türk kızlarıyla söyleşti. Ama bu görüntü, modern Türkiye’deki dindar-laik dengesi hakkında hatalı izlenim veriyor. Gerçekte, Türkiye’nin taşrasında, hatta İstanbul’da bile laiklik ölüyor."



TÜRKİYE’nin ardından sürpriz bir şekilde Irak’ı ziyaret edip Bağdat’ta beş saat kaldıktan sonra ülkesine dönen ABD Başkanı Barack Obama’ya Yunan tepkisi bitmiyor. ABD başkanlarının geleneğini bozarak Türkiye’nin ardından Yunanistan’ı ziyaret etmeyen Obama, Fener Rum Patriği Bartolomeos ile İstanbul’da yaptığı görüşmeyle de Atina’yı kızdırdı.

Beyaz Saray’ın yayınladığı basın bildirilerinde bu görüşmeye yer verilmemesi ve görüşmeden görüntü veya fotoğraf bulunmaması, Yunan gazetelerinde, "Amerikalılar Türkleri düşünerek görüşmeyi yok saymaya çalıştılar" ifadesiyle değerlendirildi. Ta Nea gazetesi "Obama, Bartolomeos ile görüşmesini gizledi" başlığını kullanırken, Etnos gazetesi haberine "Zoraki görüşme" başlığını attı.

Mini vardı, türban yoktu

Avrupa basınında dün çıkan yorumlarda ise, Obama’nın Müslüman dünyayla köprü kurmayı amaçlayan Türkiye gezisi hakkında daha temkinli yorumlara yer verildi. The Independent, Obama’nın Tophane toplantısında akıcı bir İngilizce konuşan Türk kız öğrencilerin mini etekli ve türbansız olmasına dikkat çekerek şöyle yazdı:

"Bu görüntü, modern Türkiye’deki dindar-laik dengesi hakkında hatalı bir izlenim veriyor. Gerçekte, Türkiye’nin taşrasında, hatta İstanbul’da bile laiklik ölüyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’in eski orta sınıfı laik devleti korumakta kararlı olsa da, daha muhafazakar ailelerin sahip olduğu ’Anadolu Kaplanları’ denen şirketlerin çevresindeki kadınlar örtünüyor."

Washington Post yazarı Kathleen Parker, "Obama’nın maço olmayan diplomasisi " başlıklı yorumunda, "Obama Türkiye üzerinden Müslümanlara uzanırken Bush ’un sayısız kez verdiği mesajının hemen hemen aynısını iletti: ABD İslam ile savaşta değil ancak ’bizimle değilsen, bize karşısın’ ilavesini yapmadan" diye yazdı.

Financial Times yazarı Gideon Rachman da, Ermenilere verdiği soykırımı tanıma sözünden dönmek için Obama’nın şimdi uygun bir atmosfer bulduğunu, zira Ankara ile Erivan’ın yakınlaşmakta olduğunu belirtti.

Tatlı yedi tatlı konuştu

Alman gazeteleri ise, ağızbirliği etmiş gibi "Obama Türkleri birleştirdi" yorumunu yaptı. Süddeutsche Zeitung (SZ) Gazetesi, "tatlı ye tatlı konuş" başlıklı haber yorumda, "ABD Başkanının ziyareti Türkleri mutlu biçimde birleştirdi. Müslümanların gönlünü kazanmak isteyen Obama’yı herkes sevdi. Kendi içinde kamplara bölünmüş bir ülkede Cumhuriyet ve Zaman gibi birbirine düşman iki kampı temsil eden gazeteler bile Obama konusunda birleşti" ifadesini kullandı.
 

BAŞÖRTÜLÜ KIZA 350 BİN DOLAR ÖDENECEK
Buca CHP... tarih 09.04.2009, 11:47 (UTC)
 ABD'nin Nevada eyaletinde bulunan okul, başörtüsü taktığı ve Müslüman olduğu için aşağılanan kıza 350 bin dolar ödeyecek.
Nevada'nın Reno kentinde bulunan North Valleys Lisesi'nde okuyan Jana Elhifny adlı Müslüman kız, başörtüsü taktığı ve Müslüman olduğu için diğer arkadaşlarının hakaretlerine maruz kaldı. Elhifny bu hakaretler yüzünden okulu terk ederken Mısır göçmeni kız ile arkadaşlık eden Stephanie Hart da aynı kaderi paylaştı.



Mahkemeye başvuran Elhifny, ölüm tehditleri ve tacizle karşı karşıya kaldığını ancak okul yönetiminin bunları durdurmak için birşey yapmadığı gerekçesiyle Bölge Okul İdaresi'e karşı dava açtı. Konu yargıcın önüne gelmeden Bölge Okul İdaresi ile Elhifny anlaşmaya vardı. Bu anlaşma çerçevesinde Elhifny'e 350 bin dolar ödenecek. Okuldan ayrılmak zorunda kalan Hart da 50 bin dolar alacak. Ayrıca idare, bu tür tacizlerin önüne geçmek için avukatlarla ortak çalışacak.
 

İKİ İLÇEDE SEÇİM İPTAL EDİLDİ
Buca CHP... tarih 09.04.2009, 11:46 (UTC)
 
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Çankırı'nın Yapraklı ilçesi ile Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesinde, belediye başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verdi.
Çankırı'nın Yapraklı ilçesinde MHP adayı Hasan Basri Avşar'ın 392 oy alarak belediye başkanı seçildiği seçimlerin ardından ilçede ikamet etmeyen kişilerin de oy kullandığı gerekçesiyle itirazda bulunuldu.

YSK, seçimlerin iptal edilmesine karar verdi.

Kurul, Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesinde de asker kişiler oy kullandığı için seçimin iptaline karar verdi.

Her iki ilçede de yenileme seçimi 7 Haziran Pazar günü yapılacak.


 

İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCISI: OPERASYONLAR SÜRECEK
Buca CHP... tarih 09.04.2009, 11:39 (UTC)
 
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'ün Elinden Bazı Yetkilerinin Alınmasıyla İlgili Kamuoyunda 'Operasyonlar Bitti' İzlenimi Yaratılmasının Doğru Olmadığını Söyledi, ''operasyonlar Kaldığı Yerden, Belki da Daha da Artarak, Yeni Savcı Arkadaşımız Tarafından Devam Edecek' Dedi.




İZMİR Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün elinden bazı yetkilerinin alınmasıyla ilgili kamuoyunda ‘Operasyonlar bitti’ izlenimi yaratılmasının doğru olmadığını söyledi, ‘‘Operasyonlar kaldığı yerden, belki da daha da artarak, yeni savcı arkadaşımız tarafından devam edecek'' dedi.
İŞTE SAVCI GÖK'ÜN FOTOĞRAFLARI



SÜPER SAVCI GÖREVDEN ALINDI



İzmir’de soruşturma ve gözaltı yöntemleriyle dikkati çeken, ‘‘Süper Savcı'' diye anılan özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün soruşturma yetkisinin alınmasıyla ilgili tartışmalar sürerken İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler ilginç açıklamalar yaptı.



Görev değişikliği kararını veren Başsavcı Özler, Gök’ün görevden alınmasının ardından basında operasyonların artık yapılmayacağı gibi bir izlenim yaratıldığının altını çizdi bunun yanlış olduğunu söyledi.

Özler, ‘‘İzmir Adalet Sarayı’nda Özel Yetkili olarak görevli 6 Cumhuriyet Savcımız var. Bunların hepsinin yetkisi de aynı. Sadece yaptıkları işlemler farklı. Her yıl biz adliye içindeki çalışma işlemlerimizde bazı hakim ve savcı arkadaşlarımızın görev yerleriyle ilgili değişiklikler yaparız. Bakın, İzmir Adalet Sarayı’nda, benimle birlikte 117 savcı görev yapmaktadır. Bunların zaman zaman baktıkları alanlar değiştirilir. Bu değişiklik de bu kadar basit bir değişikliktir'' dedi.

Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün özel yetkisinin devam ettiğinin altını çizen Emin Özler şunları söyledi,

‘‘Sadece artık duruşmalarda iddianameler takip edecek. Duruşmalarda, yargılanan sanıklarla ilgili en son sözü söyleyecek konumda olan Cumhuriyet Savcısı olacak. Bu görev daha önce yaptığı görevle kıyaslanmayacak bir görev değil. Bu görev de son derece önemli bir görevdir. Sayın savcımızın yetkileri kendisi gibi Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan diğer savcı arkadaşlarından daha fazla değildir. Kamuoyunda böyle bir izlenim yaratıldı. Oysa benim elimdeki iş planına göre örneğin bir yıl içinde 100 ayrı soruşturma dosyası varsa Savcı Murat Gök bunlardan sadece 30’una bakmıştır. Diğer soruşturma dosyaları diğer üç arkadaşı arasında orantılı şekilde paylaştırılmıştır. Bu paylaşma bile numaratöre göre yapılmaktadır. Her savcının dosyaya bakması için önceden belirlenmiş numarası vardır. Örneğin, soruşturma numarasının son rakamı 0 ile 5 arasında olan soruşturmalar x savcıya, 5 ile 9 arasında olanlar ise y savcısına gider. Bunlar daha önceden planlanmış çalışma sistemi içinde olan şeylerdir.''

SORUŞTURMALARA DEVAM

Murat Gök’ün, soruşturma ve operasyon yetkilerini devralan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sait Demiröz’ün işleri kaldığı yerden devam ettireceğini belirten Başsavcı Emin Özler, ‘‘Mehmet Sait Demiröz kalan soruşturmaları ve yeni yapılacak soruşturmaları en az Murat Gök savcımız kadar titizlikle yapacak bir arkadaşımızdır. Öncelikle şu konuyu kamuoyunun bilmesini istiyorum, devlette devamlılık esastır. Bu makamda kim olursa olsun, yapılan işler devam eder. Özel Yetkili Savcımız Murat Gök’ün elinden bazı yetkilerin alınmasıyla kimse operasyonların bittiğini sanmasın. Operasyonlar kaldığı yerden, belki da daha da artarak yeni savcı arkadaşımız tarafından devam edecek. Bizler burada görev adamıyız, herkes görev kendisine verildiğinde gereğini yapar. Bugüne kadar İzmir Adliyesi’nde tek operasyon yapan savcımız Murat Gök değildir. Diğer savcılarımız da operasyonlar ve soruşturmalar yapmaktadır. Ama bunları kanuna uygun şekilde gizli şekilde yapmaktadır. Bunların kamuoyuyla paylaşılması ancak dava açıldıktan sonra ortaya çıkıyordu'' dedi.

ELİNDE 74 AYRI SORUŞTURMA DOSYASI VARMIŞ

Öte yandan soruşturma ve operasyon yetkisi elinden alındıktan sonra 20 günlük rapor alıp, bundan sonra ne yapacağı konusunda düşünme sürecine giren Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün, yetkisi elinden alınmadan önce 74 ayrı soruşturma dosyasını yürüttüğü öğrenildi. Savcı Murat Gök’ün görevden alınmasının ardından İzmir’de neredeyse her kuruma yönelik spekülasyonlar da yapılmaya başlandı. Valilikten, üniversitelere, kooperatiflere, parti yöneticilerine kadar, ‘‘Savcı Gök operasyon yapacaktı'' söylentileri yayıldı.

GÖK EVİNE KAPANDI

Yetkilerinin alındığı haberinin ardından istifa edebileceği yolunda basına açıklamalar yapan Murat Gök Bostanlı’daki lojmanında dinlenmeye çekildi. 20 gün raporla olan Gök’ün Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Doğar’ın dünkü görüşmesinden sonra istifa düşüncesinden vazgeçtiği belirtildi.
 

Tunceli'deki ihbar doğru çıktı
Buca CHP... tarih 23.03.2009, 12:35 (UTC)
 Tunceli İl Özel İdare Genel Sekreterliği binasında arama yapan Başsavcı Bayazıt yazılı açıklama yaptı.



Tunceli Valiliği İl Özel İdare Genel Sekreterliği binasının merdiven altı bölümde, 5 adet AK Parti il ve ilçe başkanlıklarına ait AK Parti amblemlerinin bulunduğu pankart tespit edildiği bildirildi.

Tunceli Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Bayazıt, yaptığı yazılı açıklamada, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/292 soruşturma numaralı dosya ile ilgili basında çıkan haberlerin ve kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi amacıyla bu duyurunun yapıldığını belirtti.

DTP Tunceli İl Genel Meclis üyesi Özgür Söylemez'in dün Cumhuriyet Savcılığına müracaat etmesi ve Tunceli İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği binasının bodrum katında siyasi partilere ait pankart ve afişlerin bulunduğunu ve soruşturma açılmasını istemesi üzerine bizzat Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından Genel Sekreterlik binasında arama yapıldığını hatırlatan Bayazıt, şunları kaydetti:

''Yapılan aramada, binanın bodrum katındaki depoda pankartlar bulunduğu, bu pankartların 2 adetinin büyük boyutlu Türk bayrağı, 2 adedinin Tunceli Valisine ait portre, birer adedinin Tunceli Uzunçayır Barajı resmi, Nazımiye ilçesi toplu konutları, Fen lisesi, bal paketleme tesisleri ve çeşitli kamu ve özel sektör yatırımlarının reklamlarının yapıldığı pankartlar olduğu, deponun girişindeki merdiven altı bölümünde ise 5 adet AK Parti il ve ilçe başkanlıklarına ait AK Parti amblemlerinin bulunduğu pankartların tespit edildiği, bu pankartlardan bir adetinin 'Sayın Başbakanı'mız sizinle gurur duyuyoruz. AK Parti Tunceli İl Teşkilatı'' şeklinde olduğu, diğer 4'ünün ''Sayın Başbakan'ımız ilimize hoş geldiniz. Perket, Nazımiye, Ovacık ve Mazgirt ilçe başkanlığı' şeklinde ve AK Parti logosunu içerir biçimde pankartlar olduğu belirlendi. Söz konusu pankartlara el konulduğu, olay yerinde bunların dışında her hangi bir siyasi partinin amblem, logo, pankart, flama, afiş veya siyasi içerikli yazısının bulunmadığı, olayla ilgili soruşturmanın kanun ve usule uygun bir şekilde yürütüldüğü basına ve kamuoyuna duyurulur.''


 

CHP Lideri Deniz BAYKAL 'ın Karstaki Mitingi
Buca CHP... tarih 23.03.2009, 12:05 (UTC)
 KARS MİTİNGİNDEN NOTLAR


CHP lideri Deniz Baykal, Sivas'ın ötesine geçti ve Kars'da gövde gösterisi yaptı. Mitingde Erdoğan'a seslenen Baykal, "Günahtır arkamdan konuşma, gel televizyonda konuş" dedi.



Kendisi konuşunca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok kızdığını ve sinirlendiğini ileri süren Baykal, ''Ne yapacağını şaşırıyor. Halbuki yapacağın açık. Çıkar dersin ki Deniz Feneri'nin aslı şudur. Bir şey yoktur. Ondan sonra da ben de çıkıp söyleyemez olurum. Niye söyleyemiyor?'' dedi.

KARS MİTİNGİNDEN NOTLAR

Kars'taki mitinge çevre illerden gelen partililerin de katıldığı gözlendi. Sunucunun Baykal gelmeden önce yaptığı ''29 Martta AKP'ye (one minute) demeye hazır mısınız ?'' anonsu partililer tarafından alkışlandı.

Boynunda Karsspor atkısı ile kürsüye gelen Baykal, konuşmasına başlamadan önce ön tarafta bulunan vatandaşlardan açtıkları pankartları diğer vatandaşları görmesine engel olduğu gerekçesiyle indirmelerini istedi.

Baykal'ın konuşması zaman zaman ''Başbakan Deniz'', ''Başkan Naif'' ve ''Vur vur inlesin, AKP dinlesin'' sloganlarıyla kesildi.

Mitingin sonunda Baykal ve Kars Belediye Başkanı ve CHP Adayı Naif Alibeyoğlu vatandaşlara karanfil attı.

GIYBET GÜNAHTIR

Başbakan Erdoğan'ın sürekli meydanlarda kendisi hakkında konuştuğunu, aleyhinde atıp tuttuğunu söyleyen Baykal, "Mitinge topluyor milleti, aleyhimde atıyor, tutuyor. Bırak benim aleyhimde konuşmayı. Dedikodu günahtır. Sen dedikodu değil gıybet yapıyorsun. Günahtır yapma. Eğer hakkımda söyleyeceğin varsa arkamdan söyleme, gel televizyona çıkalım. 70 milyon dinlesin. Sen niye çıkmıyorsun milletin karşısına?"

MEYDANA GEL DEDİN İŞTE GELDİM

"Başbakan kaçar mı gel diyorum. Hayır diyor meydana gel. İşte geldim. İşte Kars, işte CHP. Ne oldu geldik. Sözlerimin cevabını alabildim mi? Sen kendi meydanında konuşuyorsun, ben Kars'ta konuşuyorum. Buraya Karslılar gelmiş. Karslılar niye geldiniz buraya? Size yevmiye verdiler mi? Kumanya dağıttılar mı? Vali yazı yazdı mı? (Deniz Baykal'ın mitingi vardır. Tüm daire amirleri, müdürleri, memurları mitinge gideceklerdir) diye.''



''BENİM ESKORTA İHTİYACIM YOK''

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine eskort önerisini de anımsatarak, ''Başbakan bana diyor ki sana eskort vereyim. Dolaş diyor. Benim eskorta ihtiyacım yok. Bak bugün buraya koruma ordusu, güvenlik güçleriyle gelmedim. Kars'a anamın babamın evine girer gibi geldim'' dedi.

BEN KORUMASIZ GEZERİM

Kendisinin şafakla birlikte sokağa çıktığını anlatan Baykal, şöyle devam etti: ''Yanımda koruma yok. Ben gece gündüz halkın içindeyim. Niye koruma ihtiyacı hissedeyim. Halkın parasını çalmadım. Soygun yapmadım. Yolsuzluk yapmadım. Doğru bildiğimi söyledim. Yıllardır halkın arasında, alnım açık, başım dik. Allah'a şükür huzur içerisindeyim. Sen bırak da gel televizyonda konuşalım."

GEL İKİMİZİN DOKUNULMAZLIĞINI KALDIRALIM

" TBMM'de 550 milletvekili var. O milletvekillerinin tümünü bırakalım da sadece iki tanesinin, Deniz Baykal'la Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlığını kaldırıverelim. Yani bırak kanun işlesin. Dokunulmazlığın arkasına saklanarak, konuşmanın anlamı var mı? Deniz Baykal'la yatıp kalkıyor. Sen Deniz Baykal'ı bırak kendine bak. (Deniz Baykal ne zaman iktidar olacak) diyor. Benim ne zaman iktidar olacağımı değil de sen iktidardan düştükten sonra başına neyin geleceğinin hesabını yap.''



BAŞBAKANA ALKIŞÇI TOPLUYORLAR

Demokrasinin gereği Başbakan hakkında söylenmesi gereken her şeyi söylediğini ve söylemeye de devam edeceğini ifade eden Baykal, ''Ankara'dan Niğde'ye otobüsler kalkacak. Ne o Başbakan Niğde'de açılış yapacak. Onu alkışlayacak adam lazımmış. Eskişehir'e Ankara'dan tren kaldırıyorlar. Kimi götürüyorlar? Devlet memurunu götürüyorlar. Bu milletin parasıyla reklam için siyasi rüşvet vermek üzere devletin parasını dağıtıyorlar. Bunlara tepki vermeyecek miyiz?''

AK PARTİ İLE GELEN APS İLE GİDER

Siyasette iktidarların gelip geçici olduğunu vurgulayan Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:


''Herkes aklını başına alsın. Yok falan milletvekili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan... Ben onlara sırtımı dayadım diye düşünmesin. Siyasette iktidarlar gelir geçer. Millet getirir, millet indirir. Bunların da inme zamanı gelmiştir. Bunlar da gidicidir. Herkesin kulağına küpe olsun herkes aklını başına alsın. AK Parti ile gelenler APS ile giderler. Unutmasınlar kalıcı olan millet, devlet, anayasa, hukuk ve dürüstlüktür. Bunlara sahip çıkın. Yok AK Parti'ymiş, yok Tayyip Erdoğan'mış hiç güvenme. Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmadı bunlara mı kalacak.''

Baykal, daha sonra mitinge katılanlara partisinin belediye başkan adaylarını tanıtarak, seçmenlerin nüfus cüzdanlarındaki TC kimlik numaralarını gözden geçirmelerini istedi.








Kars'taki mitinge çevre illerden gelen partililerin de katıldığı gözlendi. Sunucunun Baykal gelmeden önce yaptığı ''29 Martta AKP'ye (one minute) demeye hazır mısınız ?'' anonsu partililer tarafından alkışlandı.

Boynunda Karsspor atkısı ile kürsüye gelen Baykal, konuşmasına başlamadan önce ön tarafta bulunan vatandaşlardan açtıkları pankartları diğer vatandaşları görmesine engel olduğu gerekçesiyle indirmelerini istedi.

Baykal'ın konuşması zaman zaman ''Başbakan Deniz'', ''Başkan Naif'' ve ''Vur vur inlesin, AKP dinlesin'' sloganlarıyla kesildi.

Mitingin sonunda Baykal ve Kars Belediye Başkanı ve CHP Adayı Naif Alibeyoğlu vatandaşlara karanfil attı.



 

<-Geri

 1  2  3  4  5  6  7  8 ... 11Devam -> 
 
CHP BUCA GENÇLİK KOLU  
   
SİTE YÖNETİCİSİ  
  GÜVEN ARİDAK

 
CHP BUCA GENÇLİK KOLU BAŞKANI  
  Belirsiz...  
TAKVİM  
 


Tarihte Bugün v.5.0
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol